Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni eğitim öğretim yılında hayata geçecek uygulamaları duyurmuştu. Tekin okullarda öğretmenlerin beyaz önlük giymesi için uygulamanın hayata geçeceğini bildirmişti. Bakan Tekini önlük konusunda zorunluluk olmadığını teşvik edileceğini söylemişti. Önlükler okullara ulaşmaya başladı. Konuya ilişkin Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, öğretmenlere önlük değil ekonomik kaygı duymadan giysi alabilecek maaş verilmesi gerektiğini belirtti. Anayurt gazetesinden Halil Yatar’ın haberine göre kurul, öğretmenlere önlük verilmesinin öğretmenler arasında da ikilik yaratacağını savunarak, “Bakanlık zorunlu tutmadığını söylese de bakanlığın gönderdiği önlükleri giyen öğretmenler ‘AK öğretmen’ giymeyenlerin ise muhalif gibi algılanabilir. Bu da eğitimin siyasallaşmasını körükler” ifadelerini kullandı.
Uygulamanın okullarda siyasi ayrışmayı da ortaya çıkaracağını belirten Kurul, “Biz hem öğretmenler için hem de öğrenciler için serbest kıyafeti savunuyoruz. Burada kimi zaman veliler kimi zaman ise öğrenciler formayı tercih edebiliyorlar. Okullarda bu konuda bir seçenek sunulabilir. Fakat Milli Eğitim Bakanlığının ölçülerinizi verin önlüklerini diktireceğim demesi doğru değil. Kaldı ki 24 Kasım geçeli epey bir süre oldu Ankara’daki bazı okullara bile önlükler bu hafta gelmeye başladı. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bizler bu konuda defalarca açıklama yaparak öğretmenlere önlük zorunluluğu gelmemesi gerektiğini belirtmiştik. Bu önlüklerin bakanlık tarafından gönderilmiş olması giyen ve giymeyen öğretmenler arasında siyasal ayrışmaya da yol açabilir. Önlükleri giyen öğretmenlere ‘AK yakalılar’ giymeyenlere ise ‘Ötekiler’ gibi bir ayrışmaya yol açabileceği gibi asıl olarak zihinlerin tek tipleştirilmesine de sebebiyet verebilir” diye konuştu.
Öğretmenlerin uygun bir biçimde ücretlerinin arttırılmasıyla giyim kuşamlarına daha çok bütçe ayırabileceğini belirten Kurul, “Öğretmenler geçim sıkıntısı çekerken önlük uygulaması ile eğitimin ve eğitimcilerin sorunlarına ne kadar uzak bir bakanlık olduğu da ortaya çıkıyor. Öğretmenler geçim sıkıntısı yaşamdan, ekonomik kaygıları hissetmeden derslerine ve öğrencilerine konsantre olmasını sağlamak yerine böyle bir uygulama yoluna gidilmesi çok yanlış. Ayrıca bu uygulama ve okullara din görevlisi atanması uygulaması ile düşündüğünüz zaman kadın öğretmenlerin giyim kuşamlarına yani hayat tarzlarına müdahale algısı daha da güçlenecektir. Öğretmenlik çok önemli bir meslek ve öğretmenlerimiz okullarda nasıl giyinmesi gerektiğini bilecek insanlar hem önlük hem de din görevlileri uygulaması derhal son bulmalı” dedi.
Uygulamanın kadın öğretmenlerin giyim tarzına da müdahale olarak algılanabileceğini belirten Kurul, “Bu uygulama yani önlük uygulaması kadın öğretmenlerin de yaşamına müdahale olarak algılıyoruz biz. Çünkü daha önce de söylediğim gibi okullara din görevlilerinin ataması ile birlikte düşünüldüğünde bu ve bu din görevlilerinin uygun görmediği durumları şikayet edeceğini de düşünürseniz kadın öğretmenlerin giysilerini kapatma ve örtünmeye yönelik baskı olarak değerlendiriyoruz. Okullar öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin alanıdır bu alana din görevlilerinin girmesi kabul edilemez. Bu nedenle iki uygulamadan da bir an evvel vazgeçilmesi gerektiğini bir defa da söylemek isterim” ifadelerini kullandı.